Sovyetler Birliği, gerçek bir insanın komutu olmadan tüm nükleer silahlarını fırlatacak, dünyanın sonunu getirebilecek bir mekanizma geliştirmiştir…
Rusya şu anda tahminen 1.600 taktik Nükleer silaha ve kıtalararası balistik füzelere bağlı 2.400 stratejik nükleer silaha sahiptir.
Tüm bu silahlar otomatik bir nükleer silah kontrol sistemi olan Perimeter sistemine bağlıdır.
Perimeter, Sovyetler Birliğinin (Rusya) tüm silahlı kuvvetleri (Başkan Ve Komuta Kademesi Dahil) yok edilse bile karşılık verebileceğini garanti eder.
Perimeter Sistemi bir kez çalıştırıldığında, nükleer bir saldırıya karşılık olarak tüm Rus nükleer cephaneliğini fırlatabilir.
Bu, Soğuk Savaşın karşılıklı güvenceli imha doktrininin bir parçasıydı ve ilk saldırıyı başlatan tarafın da yok edilmesini sağlayarak nükleer saldırıları caydırmanın bir yoluydu.
Dead Hand “Ölü El” olarak adlandırılan teori, bir komuta ve kontrol sisteminin askeri frekanslar, radyasyon seviyeleri, hava basıncı, ısı ve kısa süreli sismik hareketlerdeki iletişimi ölçmesidir.
Ölçümler nükleer bir saldırıya işaret ediyorsa, Peremiter sistemi tamamen otonom olarak Sovyet (Rusya) cephaneliğindeki tüm Kıtalararası balistik füzeleri ateşleyerek saldırı başlatır.
Ölü El, sadece füzelerden değil, radarlardan ve uzaydan istihbarat toplayan uydulardan da oluşuyor.
Bu, sismik faaliyetler, radyasyon seviyeleri gibi çok çeşitli parametreleri sürekli olarak analiz eden ve aynı zamanda bölgeye yerleştirilen füze uyarı sistemlerinden gelen verileri izleyen karmaşık bir bilgisayar sistemidir.
Perimeter, fırlatma emirlerini telsiz paraziti olsa bile Rus nükleer silolarına ileten bir telsiz savaş başlığı ile donatılmış bir komuta roketi fırlatacaktır.
Böyle bir komuta roketinin uygulanabilirliğini kanıtlamak için yapılan bir dizi test fırlatmasının ardından, Perimeter sistemi 1985 yılında devreye girdi.
Sovyetler Birliği böyle bir sistemin var olduğunu hiçbir zaman doğrulamadı ancak Rusya Stratejik Füze Kuvvetleri Generali 2011 yılında bunu doğruladı.
Raporlar, Sistemin radar erken uyarı sistemlerini ve yeni hipersonik füzelerini içerecek şekilde geliştirildiğini göstermektedir.
Amerika Birleşik Devletleri’nde de benzer teknolojiler geliştirilmiştir. Sismik ve radyasyon sensörleri dünyanın bazı bölgelerini nükleer patlamalar ve diğer faaliyetler açısından izlemek için kullanılmaktadır, ancak ABD ordusu cephaneliği için hiçbir zaman otomatik bir tetikleyici yaratmamıştır.
Perimeter sisteminin hala aktif olduğu bildirildiğinden, bilgisayar tarafından üretilen otomatik bir nükleer saldırı tehlikesi hala mevcuttur…
EDİTORYAL UYARI : ULUSAVUNMA.COM İÇERİKLERİNİN BELİRLİ BİR BÖLÜMÜ VEYA TAMAMI KAYNAK GÖSTERİLMEDEN ALINTILANAMAZ VEYA KOPYALANAMAZ!









