Rusya, MiG-23 ve MiG-27 uçaklarını temel alan yeni bir savaş uçağı geliştirerek askeri havacılık yeteneklerini yeniden başlatmaya hazırlanıyor…
Bu karar, Ukrayna’daki son askeri çatışmalardan elde edilen ve yüksek hassasiyetli silahların savaş alanındaki önemli etkisinin altını çizen operasyonel içgörülere yanıt olarak alındı.
Bu girişim, Rus Hava-Uzay Kuvvetleri’ni seri üretim, kolay imal edilen ve daha fazla miktarda silah taşıyabilen bir savaş uçağı ile güçlendirmeyi amaçlıyor.
Ukrayna’daki askeri operasyon deneyimleri, cephe hattının ilerletilmesinde yüksek hassasiyetli silahların kritik rolünün altını çizdi. Bu nedenle, üretim kolaylığı ile önemli bir cephanelik taşıma kapasitesini bir araya getiren bir savaş uçağına acil ihtiyaç duyulduğu belirtilmektedir.
Sovyet dönemi MiG-23 ve türevi MiG-27’den ilham alan bu yeni avcı uçağını geliştirme çalışmalarının devam ettiği bildiriliyor.
Proje, bu uçakların zorlu mirasını çağdaş sistemler ve silahlarla harmanlayarak modern savaş gereksinimlerini karşılamayı amaçlıyor.
Mikoyan-Gurevich tasarım bürosu tarafından tasarlanan ve 1969 yılında tanıtılan MiG-23, selefi MiG-21’e kıyasla Sovyet askeri havacılığında bir ilerlemeyi temsil ediyordu.
Geliştirilmiş aviyonikler, görüş mesafesinin ötesinde angajman için daha iyi silah sistemleri ve gelişmiş kalkış ve iniş performansı için değişken geometrili kanatlar içeriyordu.
MiG-23, Sovyet Hava Kuvvetleri’nin gereksinimlerini karşılayan, it dalaşları için yüksek manevra kabiliyetine sahip tek motorlu bir avcı uçağıydı.
Silahları modelden modele değişmekle birlikte, bir dizi füze ve bombanın yanı sıra 23 mm’lik topuyla hem havadan havaya hem de karadan saldırı görevlerini destekliyordu. Mach 2.35’e kadar ulaşan MiG-23, yüksek performans kabiliyetleri ile öne çıkıyordu.
MiG-23’ten türetilen MiG-27, 1975 yılında tanıtılan bir kara saldırı uçağıydı. MiG-23B/BN ve Sukhoi Su-7 gibi eski modellerin yerini alarak öncelikle Sovyet ve Varşova Paktı ülkelerinin hava kuvvetlerinde görev yaptı.
MiG-27 kokpitten daha iyi görüş, zırh koruması ve yeniden tasarlanmış bir burun gibi iyileştirmeler içeriyordu.
Silahları arasında, havadan karaya görevlere odaklanmasını yansıtan daha güçlü bir 30 mm top bulunuyordu.
Altı namlulu 30mm GSh-6-30 topunun geri tepmesi gibi zorluklarla karşılaşmasına rağmen MiG-27, Afganistan gibi bölgelerde MANPAD tehdidi nedeniyle konuşlandırılması sınırlı olsa da, düşük seviyeli saldırı görevleri için güvenilir olduğunu kanıtlamıştı…